27 Kasım 2012 Salı

AŞURE






Malzemeler:
1+1/4 su bardağı haşlanmış fasulye 
1+1/4 su bardağı haşlanmış nohut
2.5 su bardağı buğday
1 çay bardağı pirinç
2.5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı kuru üzüm
5 adet kuru incir
10 adet kuru kayısı
1 su bardağı süt 
1 fiske tuz
1 çorba kaşığı buğday nişastası (dolu dolu)
3-4 çorba kaşığı gülsuyu
1 portakal ve 1 elma 

Süsleme için: tarçın, ceviz, kuş üzümü, dolmalık fıstık, nar


Buğdayı bir gece önceden tencereye koyun ve üzerine çıkacak şekilde su ilave edin. Su kaynayınca tencerenin altını kapatın ve ertesi güne kadar tencerede bekletin. Buğdayı ve yıkanmış pirinci düdüklü tencereye koyun, 4-5 parmak üstüne çıkacak şekilde su ilave edin ve 15 dakika pişirin. (Buğday ve pirincin iyice piştiğinden emin olun.) Bu arada çekirdeksiz kuru üzümü 2-3 kere yıkayıp, üzerine sıcak su koyup bekletin. Buğday ve pirinci aşureyi pişireceğiniz büyük bir tencereye alın. Üzerine 2 litre kadar sıcak su ilave edin. Kaynamaya başlayınca nohut ve fasulyeyi koyun. (konserve nohut ve fasulye de kullanabilirsiniz. Konserveden çıkan nohut ve fasulyeyi yıkadıktan sonra kullanın.). Bir tutam tuz ilave edin. 15-20 dakika kadar kısık ateşte (fakat karışımın üzerinde hep kabarcıkları görerek) ara ara karıştırarak pişirin. 1 portakalın kabuğunu rendeleyerek karışıma ekleyin. 1 elmayı da rendeleyek karışıma ilave edin. Kuru üzümlerin suyunu iyice sıktıktan sonra karışımın içine atın. 15-20 dakika daha pişirin. (Karışım, kıvamlı bir çorba gibi olsun). İncirleri ve kayısıları küçük küçük doğrayarak karışıma ilave edin. Sütü de ekleyin ve 15 dakika daha pişirin. Toz şekeri ilave edin. 10-15 dakika daha pişirin. Nişastayı suda eriterek yavaş yavaş karışıma ilave edin ve 10 dakika daha pişirin ve tencerenin altını kapatın. (Karışım muhallebi kıvamında olmalı yani ne çok koyu, ne de çok sulu). Biraz soğuyunca gülsuyunu ilave edin. Çok soğutmadan servis yapacağınız kaplara boşaltın. Üzerine tarçın serpip, ceviz, kuş üzümü, dolmalık fıstık ve nar ile süsleyin.


Aydan diyor ki:

-Aşure'nin tarihçesi: 4. halife Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hüseyin'in Muharrem'in 10. günü Kerbela'da öldürülmesi bir matem günü olarak kabul ediliyor. Aleviler, Bektaşiler ve Şiiler Muharrem'in ilk 10 günü oruç tutup, 10. günün gecesi aşure pişirerek, oruçlarını bozduktan sonra hep birlikte yerler, komşulara ve muhtaçlara dağıtırlar.  Hüseyin'in yaşadıklarını matemle karşılayan Sünniler de aşure geleneğini benimsemiş ve günümüze kadar yaşatmışlardır. Museviler de bu günü Musa Peygamber'in, kavmini firavunun şerrinden kurtardığı gün olarak kabul ederler.  

- Bu gelenek bizim evimizde de her yıl tekrarlanıyor. Babaannemiz "Özellikle evlerinde genç kızı olanlar aşure pişirmeli" diyerek bu tadı damağımızda kalan aşureyi büyük bir özveriyle pişiriyor. Bize de afiyetle yemek düşüyor. 

- Aşure'yi pişirirken dibinin tutmaması için sürekli yanında bulunmalı ve ara ara karıştırmalısınız. 

- Çok sulu olursa 1 kaşık yerine 2 kaşık nişasta koyabilirsiniz.