15 Temmuz 2013 Pazartesi

İRMİK HELVASI



Malzemeler:

1 paket tereyağı (250 gr)

1 paket irmik
1 paket çam fıstığı (2 çorba kaşığı kadar)
1 lt süt
300 gr şeker (şekeri kendinize göre ayarlayabilirsiniz)








Tereyağını eritin.İrmiği ve fıstıkları ilave edin. Önce orta ateşte -tencere iyice ısınana kadar - daha sonra kısık ateşte 1 saat kadar sürekli karıştırarak kavurun (İrmik ve fıstıklar iyice renk almalı). İrmiğin hazır olmasına yakın, sütü tencereye boşaltın ve içine şekeri ilave edip karıştırın. Şeker iyice eriyene kadar arada karıştırarak ısıtın. Sütü daha sonra yavaş yavaş irmiğe ilave edin. Önce orta, daha sonra kısık ateşte irmik sütü iyice çekene kadar karıştırın. Tencerenin kapağını - kapak ile tencere arasına temiz bir mutfak bezi koyarak- kapatıp, 10-15 dakika dinlendirin.  Arzuya göre tarçın ile süsleyerek servis yapın.

5 Haziran 2013 Çarşamba

TİRAMİSU

Malzemeler:
Keki için:
5 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
3 çorba kaşığı dolusu un
2 çorba kaşığı dolusu mısır nişastası
Keki ıslatmak için:
2 çorba kaşığı klasik nescafe
4 çorba kaşığı toz şeker (silme)
1 nescafe fincanı kaynar su
1 nescafe fincanı soğuk su
1/2 çorba kaşığı quantro (isteğe bağlı)



Kreması için:
1/2 lt süt
2 yumurta sarısı
2 çorba kaşığı un (kaşığı tepeleme doldur, kenarına vur, bir kısmı dökülsün.)
2 çay bardağı toz şeker (ince belli küçük çay bardaklarından kullanın.)
1 paket vanilya

1 paket labne peyniri (200 gr)
1 çorba kaşığı amaretto (badem likörü)

Üzerini süslemek için:
2 çorba kaşığı kakao


Fırını alt-üst turbo 175 dereceye ayarlayın. Kek kalıbınızı (ben tiramisu için dikdörtgen kalıp tercih ediyorum) yağlayıp, unlayarak hazır hale getirin.

Yumurtaların sarısını ve beyazını ayırarak 2 ayrı kaba koyun. Yumurta aklarını mikser yardımıyla (yüksek devirde)  bir tutam tuz ekleyerek kar haline gelene kadar çırpın. (Yumurta akı bıçakla kesilecek kıvama gelene kadar çırpmaya devam edin. Çabuk pes etmeyin. Kabartma tozu kullanmadığımız için, kekin kabarmasını sağlayacak  olan, bu yumurta aklarıdır). Yumurta sarılarını da iyice köpürene kadar çırpın. Pudra şekerini ilave edin. Tekrar iyice çırpın ve sonrasında yumurta akını ilave edin. Mikseri yavaş devire alın ve çırpın. Daha sonra unu ve mısır nişastasını ilave edin. Tahta kaşıkla iyice karıştırarak kalıba dökün ve pişirin. (Eğer keki pişirecek zamanınız yoksa hazır pandispanya keklerinden kullanabilirsiniz. Sonuç aynı oluyor.Yalnız sadece yuvarlağını bulabiliyorsunuz. )

Kekimiz soğurken kremamızı hazırlayalım. Tüm malzemeyi çelik tencereye koyup bir mikser yardımıyla iyice çırpın ve harlı ateşe koyun. Kaynayıncaya kadar dibi tutmaması için sürekli karıştırın. Kaynayınca altını kısın ve 10- 15 dakika kadar sürekli karıştırmaya devam ederek pişirin. Ocağın altını kapatın ve soğumaya bırakın. Krema iyice soğuduktan sonra peyniri ve badem likörünü ilave edin. Mikser yardımıyla pürüzsüz bir krema elde edene kadar çırpın.(Eğer çok koyu olursa ki ölçülere tam uyarsanız olmayacaktır, süt kreması ilave edebilirsiniz. Kremanın kıvamı keki sıvayabilecek sululukta, daha doğrusu koyulukta olmalı.) 

Hem kekimiz hem de kremamız soğuduktan sonra keki ıslatmak için nescafeli karışımı hazırlayın: Nescafe ve şekeri bir nescafe fincanına koyun ve üzerine sıcak su ilave ederek iyice karıştırın ve bir kaba dökün. 1 nescafe fincanı soğuk suyu da ilave edin. Arzu ederseniz quantroyu da ilave edebilirsiniz. (Orjinal tarifinde var ama ben kullanmıyorum.) 

Yapılışı: 

Keki iki kata bölün. Alt kısmını servis tabağına koyun. 1 bardak nescafe karışımını kaşık kaşık kekin üzerine gezdirin.(Kekin her yerinin ıslandığından emin olun. Tatlının kek bölümü ne çok fazla ıslak, ne de çok kuru olmalı. Arada parmağınızla ıslaklığını kontrol edin.) Kremayı bir kez daha çırpın ve yarısından biraz azını üzerine dökün. Kekin üst kısmını üstüne koyun. Yine bir bardak nescafe karışımını kaşık kaşık dökerek ilave edin. Kalan kremayı ise üzerine ve yanlarına gelecek şekilde iyice sıvayın. Buzdolabında servisten 10- 15 dakika önceye kadar soğumaya bırakın. (En az 4-5 saat buzdolabında kalmalı). Küçük bir tel süzgeç yardımıyla kakaoyu, kekin üzerini tamamen kaplayacak şekilde eleyin. Küçük dilimlere keserek servis yapın. 



31 Mart 2013 Pazar

CEVİZLİ KABAK SALATASI

Malzemeler:

1 kilo kabak
1 avuç ceviz içi
süzme yoğurt
dereotu
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tuz








Kabakların kabuklarını soyup, yıkayın. Rendenin iri gözüyle rendeleyin. Bir tencereye zeytinyağını koyun. Rendelediğiniz kabakları ve tuzu ilave edip, harlı ateşte iyice suyunu çekene kadar karıştırarak kavurun. Soğuduktan sonra servis tabağına alın. Cevizleri irice doğrayın ve kabağın üzerine yayın. Daha sonra süzme yoğurt ile üzerini kaplayın ve dereotu ile süsleyin. (Son derece hafif ve lezzetli bir salata oluyor.)

ZEYTİNYAĞLI BARBUNYA

Malzemeler:

1 kilo taze barbunya
2 büyük soğan
1 adet sivri biber
4-5 diş sarımsak
4-5 adet domates
1 adet havuç
1 tatlı kaşığı şeker (arzuya bağlı)
1 tatlı kaşığı tuz
1 küçük çay bardağı zeytinyağı







Barbunyaları ayıklayıp, yıkayın ve bir süzgece koyun. 

Tencereye zeytinyağını koyun. Yağ kızınca soğan ve sarımsakları ilave edin ve renkleri pembeleşinceye kadar kavurun. Biberi ilave edin ve biraz daha kavurun. Önce halka halka doğradığınız havucu ve daha sonra küp küp doğradığınız kabukları soyulmuş domatesleri ilave edip, iyice pişirin. (Kış aylarında renk vermesi için domates salçası kullanabilirsiniz.) Barbunyaları da koyduktan sonra tuz ve şekerini ekleyin. Barbunyaların üzerine çıkana kadar sıcak su ilave edin. Düdüklü tencerede 5 dakika kadar pişirin. (Düdüklü tencerelerin pişirme süreleri farklı olabileceğinden kullanma kılavuzunda yazılı pişirme sürelerini okuyun.) Biraz soğuduktan sonra servis tabağına alıp, maydanoz ile süsleyin.

BONFİLE


Malzemeler:

1 kilo bonfile
3-4 diş sarımsak
2 çorba kaşığı kadar tereyağ   
1 çay bardağı ayçiçek yağı
tuz, karabiber, kekik                                                   








Kasabınızdan bonfileleri bir parmak kalınlığında kesmesini ve dövmemesini isteyin.

Bir tavaya ayçiçek yağını koyun. Yağı iyice kızdırın. Bonfilelerin iki tarafını da harlı ateşte biraz kızartın. (Bu işleme etin mühürlenmesi denilir ve etin suyunun pişerken içinde kalması ve kurumaması için yapılır.)

Bonfileleri pişireceğiniz tencerede 1 çorba kaşığı tereyağını eritin. Bonfileleri tek kat halinde sıralayın. Üzerine 1 diş sarımsağı ve biraz tereyeğını küçük küçük doğrayın ve biraz tuz serpin. Tekrar bir sıra bonfile dizin ve üzerine tekrar ince doğranmış sarımsak ve tereyağı ile biraz tuz serpin. Tekrar kalan bonfileleri dizin ve yine sarımsak, tereyağ ve biraz tuz ilave edin. Arzu ederseniz en üste biraz kekik ve karabiber de ilave edebilirsiniz. Üstüne bir tabağı ters çevirerek kapatın. 2-3 dakika kadar harlı ateşe koyun. Tencerenin kapağını kapatın ve ocağın altını en kısığa gelecek şekilde ayarlayın. 3 saat pişirin. (Su ilavesine hiç gerek olmadan pişiyor ama yine de siz bir kaç kez kontrol edin.) Tandır lezzetinde yumuşacık bir et oluyor. Bizim çocuklar bu ete bayılıyorlar. Yanında patates püresi veya fırında patates kızartması ile servis yapın.

Aydan diyor ki:

- Bu eti ben demirdöküm tencerede yapıyorum. Eğer varsa bu tencereyi kullanmanızı öneririm. Yoksa herhangi bir teflon tencere de olabilir. 

- Biz fırında patatesi ise şöyle yapıyoruz: Patatesleri soyup yıkadıktan sonra, parmak şeklinde doğrayın1 çay kaşığı kadar tuz ve patateslerin her yerini iyice yağlayacak kadar zeytinyağı ile harmanlayın. İyice yağladığınız tepsiye, patatesleri koyup (tepsiyi yağlarken de zeytinyağı kullanıyoruz. Eğer tepsiyi iyice yağlamazsanız patatesler tepsiye yapışır.)  200 derece/ alt+üst turbo fırında, arada bir kaç kez karıştırarak (aman dikkat eliniz yanmasın!), iyice kızarana kadar pişirin. Yağda kızartılmış patatesten hiç bir farkı olmuyor.

25 Şubat 2013 Pazartesi

BABAMIZIN OMLETİ BİR HARİKA!


Malzemeler:

6 yumurta (kişi adedinden bir fazla)
2 orta boy domates
2 tatlı sivri biber
1.5 çorba kaşığı tereyağı
                                                            






Domateslerin kabuklarını soyup, küçük küçük doğrayın. Biberleri de ince ince doğrayın. Domates ve biber karışımını teflon tavaya alın. Yarım çorba kaşığı tereyağı ilave edin. Domatesler pişinceye kadar, yaklaşık 10 dakika kadar orta ateşte pişirin.

Bu arada yumurtaları bir kaseye kırın ve tel çırpıcı ile iyice çırpın. (Yumurtalar hafif köpürmeli). Büyükçe bir teflon tavaya 1 çorba kaşığı tereyağını koyun ve eritin. Tavanın tabanının her yerinin iyice yağlanmış olduğundan emin olun. Gerekirse tavayı biraz sallayın. Çırpılmış yumurtayı tavaya dökün ve orta harlı ateşte pişirin. (Yumurta ortada birikirse, tavayı biraz sağa sola sallayarak, yumurtanın eşit dağılmasını sağlayın.) 

Omlettin içi biraz sulu kalmalı. Yandaki fotoğrafta görünen kıvama gelince domatesli harcı omletin yarısına koyup, diğer yarısını üzerine kapatın. 










Aydan diyor ki:

- Her Pazar sabahı çocuklar mutlaka bu omleti beklerler. Biz hanımların yaptığı omlet ise pek rağbet görmez. Bu yüzden, omlet yapma işi, her Pazar sabahı babamıza aittir. Tüm malzemeler tezgah üzerinde hazır edilir. Domates ve biberler doğranır. O ünlü bir şef edasıyla mutfağa girer ve bu lezzetli mi lezzetli omleti bir sanat eseri yapar gibi hazırlar. 

-Babamız bu omleti yaparken hiç tuz veya baharat kullanmıyor. Arzu ederseniz, hem domatese, hem de yumurtaya bir miktar tuz ilave edebilirsiniz.

PAÇA ÇORBASI

Malzemeler:
10 adet paça
1 büyük soğan
1 tatlı kaşığı tuz
Terbiyesi için:
2 çorba kaşığı un (tepeleme)
1 yumurta sarısı
1/2 limon suyu
1 kepçe paça suyu
Sosu için:
1 fincan üzüm sirkesi
3 diş sarımsak
1 çorba kaşığı tereyağ
1 çay kaşığı kırmızı biber




Paça alırken;  Kasabınızdan paçayı iyice temizlemesini ve tütsülemesini isteyin.

Paçaları iyice yıkayın ve düdüklü tencereye koyun. Üzerine çıkacak kadar sıcak su ilave edin. 1 büyük soğanı (üstten hafifçe dörde bölün) ile 1 tatlı kaşığı tuzu ekleyin ve kapağını tam kapatmadan kaynatın. Üzerindeki köpükleri temizledikten sonra tencerenin kapağını kapatın ve 30 dakika pişirin. (paçaların iyice piştiğini anlamak için, etlerin kemikten ayrılmaya başlamış olmasına dikkat edin) Paçaları pişirdikten sonra soğumaya bırakın.

Soğumuş olan paçaları küp küp doğrayın ve tencereye koyun. Paçanın suyunu süzün ve onu da tencereye ekleyin. Orta harlı ateşte kaynamaya bırakın. Bu arada yumurta sarısı, limon suyu, un ve bir kepçe paça suyunu çırpın. 1-2 kaşık daha kaynayan paça suyundan ilave edin. Hazırladığınız bu terbiyeyi yavaş yavaş ve devamlı karıştırarak çorbanın içine ekleyin. Bir taşım daha kaynattıktan sonra ocaktan alın. 

Küçük bir tavada 1 çorba kaşığı kadar tereyağını kızdırıp ocağın altını kapatın ve 1 çay kaşığı kadar kırmızı pul biberi ilave edin.  Servis sırasında, hazırladığınız bu pul biberli tereyağından bir tatlı kaşığı kadar çorbanın üzerine ekleyin.


Sirke sevmeyenler olabilir düşüncesiyle; 

1 fincan üzüm sirkesi ile 3 diş sarımsağı (havanda biraz tuz ile dövülmüş) karıştırıp bir sosluk yardımıyla çorbanın yanında vermeyi tercih edelim.





ARNAVUT CİĞERİ

Malzemeler:

1 kuzu ciğeri
2 çorba kaşığı un
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı kırmızı pul biber
1 çay kaşığı kekik (arzuya bağlı)
1 çay kaşığı sumak (arzuya bağlı)
1 büyük soğan
1/3 demet maydanoz
6 orta boy patates
zeytinyağ



Hem Arnavut ciğeri, hem de patates aslında bol kızgın yağda kızartılır. Ama biz, fazla yağdan kaçınmak için hem patatesi, hem de ciğeri az yağda pişiriyoruz. 

Ciğer çabuk pişeceği için önce patatesleri pişirin. Patatesleri soyup yıkadıktan sonra, parmak şeklinde doğrayın (Arzu ederseniz küp küp de doğrayabilirsiniz). 1 çay kaşığı kadar tuz ve patateslerin her yerini iyice yağlayacak kadar zeytinyağı ile harmanlayın. İyice yağladığınız tepsiye, patatesleri koyup (tepsiyi yağlarken de zeytinyağı kullanıyoruz. Eğer tepsiyi iyice yağlamazsanız patatesler tepsiye yapışır.)  200 derece/ alt+üst turbo fırında, arada bir kaç kez karıştırarak (aman dikkat eliniz yanmasın!), iyice kızarana kadar pişirin. Yağda kızartılmış patatesten hiç bir farkı olmuyor.  

Bu arada soğanı, piyaz soğanı şeklinde (yani halka halka)  doğrayın. Bir tutam tuz ilave ederek ovun. İnce ince doğradığınız maydanozu da ilave edin ve harmanlayın. Arzu ederseniz sumak da koyabilirsiniz. 

Eğer ciğeri yıkamak istiyorsanız, kasabınızdan ciğeri bütün olarak alın. Yıkadıktan sonra, zarını çıkarıp, kuşbaşı iriliğinde, küp küp doğrayın. (Zarı soyulmuş ciğeri yıkarsanız sert olur.)  Ciğerlerin üzerine unu serpip iyice karıştırın. Daha sonra ciğerleri tel süzgece alıp, unun fazlasını iyice silkeleyin.  Tavaya ciğerler yapışmayacak kadar zeytinyağı koyun. Yağ iyice kızdıktan  sonra, ciğerleri ilave edin ve orta harlı ateşte ara ara karıştırarak pişirin. Piştikten sonra tuzunu ve kırmızı biberini ilave edin (arzu ederseniz 1 çay kaşığı kekik de koyabilirsiniz) ve karıştırın.

Eger ciğeri yağda kızartmak isterseniz (ki hiç gerek olmadığını düşünüyorum), kızgın yağda ve harlı ateşte pişirin. (Kızartırken ciğerlerin üst üste gelmemesine dikkat edin, iki- üç partide kızartın. Delikli kepçe yardımıyla alıp, yağını iyice süzdürün.) 

Hazırlamış olduğunuz patates ve soğanı, ciğerin yanında servis edin. 

  

15 Şubat 2013 Cuma

PATATES PÜRESİ


Malzemeler:

5 adet orta boy patates
2 çorba kaşığı tereyağ
1 su bardağı sıcak süt
50 gr kaşar rendesi (arzuya göre)
tuz








Patatesleri soyup, küp küp doğrayın ve düdüklü tencereye koyun. Üstlerine çıkacak kadar su ve biraz tuz ilave edin. 15 dakika kadar pişirin. Pişmiş patatesleri süzgece alıp, iyice süzülmesi için 5 dakika kadar bırakın. Patatesleri soğumadan (eger soğursa daha zor ezilir) bir kaba alın. Tereyağı, süt ve biraz tuz ilave ederek, püre ezeceği veya el mikseri yardımıyla, pürüzsüz bir kıvama gelene kadar ezin. Arzu ederseniz bu aşamada kaşar peynir rendesini ilave edin ve tekrar karıştırıp servis yapabilirsiniz. 

Aydan diyor ki: 

Kremalı Patates Püresi tarifi Domates Soslu Köfte tarifi ile birliktedir. İçine krema girdiği için biraz daha lezzetli ama daha kalorili oluyor. Tercih sizin. 

SEBZELİ PATATES PÜRESİ


Malzemeler:

Püre için:
5 adet orta boy patates
2 çorba kaşığı tereyağ
1 bardak sıcak süt

2 adet havuç
1 su bardağı bezelye
1/2 demet maydanoz
1/2 demet dereotu
3-4 sap taze soğan




"Patates Püresi" tarifimizdeki gibi püreyi hazırlayın. 

Bir tencereye küp şeklinde doğranmış havucu ve bezelyeleri koyup, üzerine çıkana kadar sıcak su ilave edin. 1 silme çay kaşığı kadar tuz ekleyip haşlayın. Haşlanan sebzeleri süzgece alın. Bu arada maydanoz, dereotu ve taze soğanı ince ince doğrayın. Süzülen sebzeleri ve doğradığınız yeşilliği, patates püresine ilave edip, iyice karıştırın. Küçük bir kase yardımıyla şekil verip, et, tavuk ve köftelerle birlikte servis yapabilirsiniz.

İNCİK


Malzemeler:


8 adet kemikli incik
1 adet soğan
1 adet havuç
2 diş sarımsak
1 su bardağı sıcak su
2 silme tatlı kaşığı tuz
1 silme çay kaşığı karabiber (arzuya bağlı)





İncikleri yıkayın ve iyice kurutun. Etlerin her yerine gelecek şekilde zeytinyağ sürün ve elinizle tuzlayın. İncikleri bir teflon tavada üstleri kızarana kadar kavurun. Daha sonra düdüklü tencereye aldığınız inciklerin üzerine, rendelediğiniz havuç ve soğanı ekleyin. Kavurmaya devam edin. Sarımsağı, sıcak suyu ve karabiberi ilave edin ve 30 dakika pişirin. İnciklerin kemikli kısımlarını alüminyum folyo ile sarın ve patates püresi ile servis yapın.

Aydan diyor ki:

- Bu tarifi ilk defa, sevgili aile dostumuz Selin Kutucular'ın, sevgili dedesi ve bizimde çok sevdiğimiz Sabahattin Bilgütay anısına hazırladığı, "Büyükada Yemekleri" adlı güzel kitabından denemiştim. Gerçekten çok yumuşak olan ve ağızda dağılan bu eti hepimiz çok sevdik. Özellikle de özel günlerimizde sıkça yapıyoruz. 

- Patates püresi ile güzel bir uyum sağlıyor. Bazen sebzeli patates püresi ile de servis yapıyorum. 




24 Ocak 2013 Perşembe

BABAANNE PİLAVI

 Malzemeler:


2 su bardağı baldo pirinç
3 su bardağı sıcak su
50 gr tereyağı
1 çorba kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı karabiber                                                                       
                                                                 







Pilav deyip geçmeyin. Bizim evimizde pilav "babaanne pilavı" olarak pişmezse, o pilava kimse rağbet etmez. 

Pirinci, pirinç süzgecine koyun ve üzerine 2 tatlı kaşığı tuz serpin. Pirincin üzerine çıkana kadar kaynamış su ilave ettikten sonra, bir bardak kadar da soğuk su koyun. (Böylece çok kaynar suyun, pirinç tanelerini kırmasını önlemiş olursunuz) 

En az yarım saat kadar sıcak suda beklettiğiniz pirincinizi iyice yıkayın. Pirincin iyi yıkanmış ve nişastasından tamamen arınmış olması çok önemli. (Biz pirinci en az 7-8 kez, yıkama suyu duru suya yakın hale gelene kadar yıkıyoruz.) Pirinci yıkadıktan sonra bir süzgece koyun ve iyice süzülmesi için 10-15 dakika kadar bekleyin. (Pirinci ellediğinizde elinize kuru gelmeli.) Bu arada pilav tencerenize (pilav tencereleri teflon ve yüksekliği az olur. Kapağı camdan olup üzerinde de bir delik bulunur:) tereyağını koyup iyice kızdırın ve pirinci ilave edin. Pirincin üzerine de parlaklık vermesi için 1 çorba kaşığı kadar zeytinyağı gezdirin ve orta harlı ateşte sürekli karıştırarak kavurun. (Pilavın güzel olmasının sırrı burada yatıyor. Kavurma işlemi sonunda pirinç suyunu tamamiyle çekmiş ve tane tane hale gelmiş olmalı.) Üzerine sıcak suyu, tuzu ve karabiberini ilave edin. Karıştırıp tencerenin ağzını kapatın. Pirinci 5 dakika kadar harlı ateşte ve kaynar vaziyette pişirdikten sonra, ocağın altını kısık hale getirin. Tencerenin kapağını hiç açmayın. Cam kapağın üzerinden kontrol edin. Pilavın üzerinde delikler oluşunca (yani göz göz olunca) ocağın altını kapatın. Tencerenin kapağını açın ve temiz bir kurulama bezi ile örtün ve tencerenin kapağını bezin üzerinden kapatın. (Böylece tencerenin kapağında biriken su damlacıklarının pilavın içine akmasını önlemiş olursunuz.) Pilava bu aşamada el sürmeyin. 10-15 dakika kadar demlenmesi için bıraktıktan sonra, pilavı karıştırın ve kapağını tekrar kapatın. 5 dakika daha dinlendirip servis yapın.


Aydan diyor ki:

- Adından da anlaşılacağı gibi bu pilav babaannemizin tarifidir. Eğer o günkü menüde pilav varsa, onun pişirmesini rica ederiz. Çünkü onun elinin değdiği pilavın lezzeti bir başka olur. Sinan her zaman makarnayı pilava tercih etmiştir. Menüde pilav varsa çok mutlu olmaz ama mutlaka "kim pişirdi?" diye sorar. Babaanne yanıtını alınca, belli etmemeye çalışsa da yüzüne bir tebessüm yayılır :)


Özellikle nohut pişirdiğimizde, yanında mutlaka babaanne pilavı yer alır. 







KREP


Malzemeler:

1 yumurta
1,5 su bardağı süt
1 su bardağı un
tereyağı (tavayı yağlamak için)
tuz
                                                              










Yumurta, süt, un ve bir çimdik tuzu bir kaseye koyun ve el mikseri ile iyice çırpın. (Hiç topak kalmasın. Yoğun ama akışkan bir sıvı elde edeceksiniz.) Küçük boy teflon tavanızı iyice ısıtın ve tereyağlayın. (Küçük bir tereyağ parçasını tahta bir çatalın ucuna takın ve tavanın tabanını iyice yağlayın. Metal çatal tavanızı çizeceği için kullanmayın :) Hazırladığınız karışımdan, bir kepçeden biraz az alın ve ince bir tabaka halinde tavaya yayın. (Karışımı tavaya dökerken, diğer elinizle tavayı tutun ve karışımın tavanın tüm tabanına yayılması için sağa sola çevirerek yardımcı olun ve yapabildiğiniz kadar ince bir şekilde yaymaya çalışın.) Hamur önce tavaya yapışıyor gibi olsa da piştikçe tavadan ayrılacaktır. (Pişerken tahta bir spatula yardımı ile kenar kısımlarını hafifçe tavadan ayırın.) Altını pişirdikten sonra, çevirerek üst kısmını da pişirin. 


Aydan diyor ki:

- Ocağın ateşi orta harlı olmalı. Fakat tereyağını sürmeden önce tavayı ateşten alın aksi halde yağ hemen yanmaya başlayacaktır. Krep hamurunu tavaya yaydıktan sonra tekrar ateşin üzerine koyun.

- Bizim evimizde krep, genellikle kahvaltıda tercih edilir. Genellikle de Sinan bir gece önce ''Sabaha krep yapar mısın?'' diye sorar.  Sabah uyandığında krepler hazırdır. Bazılarımız peynirle, bazılarımız da bal veya reçelle yemeyi tercih ederiz. Çocuklar ise kakolu fındık ezmesi ile yemeye bayılırlar.

- Zaman zaman kahvaltıdan artan krepleri, içine kaşar peyniri rendesi ve dilim salam koyarak rulo şeklinde sarıyor ve 180 derece fırında 10 dakika kadar pişiriyorum. Fırından çıkardıktan sonra ortadan ikiye bölüp, sıcak sıcak servis yapıyorum. 

- Bu tarifi Fatoş Yağcı'nın "Çaya Davet" adlı kitabından denedim ve başarılı olunca da hep bu tarifi kullandım.

18 Ocak 2013 Cuma

KISIR

Malzemeler:
1 büyük su bardağı ince bulgur
3/4 büyük su bardağı sıcak su
1 büyük soğan
1 yemek kaşığı domates salçası
1/2 yemek kaşığı biber salçası
1 büyük çay bardağı zeytinyağ
5-6 sap taze soğan
1/2 demet maydanoz
1'er çay kaşığı tuz, karabiber ve kimyon
1/2 limonun suyu  
1.5 yemek kaşığı nar ekşisi                                                                                 
                                                                 


Soğanı küçük küçük doğrayın ve tencereye koyduğunuz zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavurun. Salçaları ilave edin. 1-2 dakika karıştırarak pişirin. Bulguru ilave edin. 3-4 dakika daha pişirin. (Bulguru fazla kavurmayın. Daha fazlası bulgurun kurumasına sebep olur.) Nar ekşisinin 1/2 yemek kaşığını şimdi ekleyin. 1 dakika karıştırarak pişirin ve sıcak suyu yavaş yavaş ve karıştırarak ilave edin. Sırasıyla tuz, karabiber ve kimyonu ilave edin.(Baharatları tek tek ekleyin ve her baharattan sonra iyice karıştırın). 1 yemek kaşığı nar ekşisi ve limon suyunu ekleyin ve 1-2 dakika, limon suyunun çekmesi için karıştırarak pişirin ve ocağın altını kapatın.  Tencerenin kapağını örtün ve demlenmeye bırakın. Bu arada maydanoz ve taze soğanları çok ince doğrayın. Bulgur soğuduktan sonra maydanoz ve taze soğanları da ilave edin ve iyice karıştırın. Servis tabağına alıp maydanoz ile süsleyin.

Aydan diyor ki:

* Eğer kısırın hafif acı olmasını isterseniz 1 çay kaşığı kırmızı pul biber de koyabilirsiniz. 
* Bu kısır tarifi güzel yüzlü, güzel kalpli arkadaşım Ayfer'e aittir. Aslında onun annesinin tarifidir. Annesi bu tarifi verirken özellikle de baharatların tek tek konulması konusunda ısrarcı olmuş. "Her baharatın tadını ayrı ayrı vermesi gerekir. Aynı anda koyarsanız aynı lezzeti alamazsınız" demiş. Ben de hep böyle yaptım ve gerçekten çok lezzetli olduğunu gördüm. Kısırı çok severim ve bu tarif benim ve çocukların özellikle de Bike'nin hep favorisi olmuştur.

17 Ocak 2013 Perşembe

İŞKEMBE ÇORBASI

Malzemeler:
1 kilo dana işkembe
1 büyük soğan
1 tatlı kaşığı tuz
Terbiyesi için:
2 çorba kaşığı un (tepeleme)
1 yumurta sarısı
1/2 limon suyu
1 kepçe işkembe suyu
Sosu için:
1 fincan üzüm sirkesi
3 diş sarımsak
1 çorba kaşığı tereyağ
1 çay kaşığı kırmızı biber


İşkembeyi alırken;  Kasabınızdan işkembenin damar kısmından (yani en etli ve kalın kısmından) vermesini ve iyice temizlemesini isteyin. 

İşkembeyi iyice yıkayın. İri parçalara (yaklaşık avuç içi kadar) bölün ve düdüklü tencereye koyun. Üzerine çıkacak kadar sıcak su ilave edin. 1 büyük soğanı (üstten hafifçe dörde bölün), 2-3 diş sarımsağı ve 1 tatlı kaşığı tuzu ekleyin ve kapağını tam kapatmadan kaynatın. Üzerindeki köpükleri temizledikten sonra tencerenin kapağını kapatın ve 30 dakika pişirin. (İşkembenin zor piştiğini göz önünde bulundurun.) İşkembeyi pişirdikten sonra soğumaya bırakın.

Soğuyan işkembeleri küçük küçük doğrayın ve tencereye koyun. İşkembe suyunu süzün ve onu da tencereye ekleyin. Orta harlı ateşte kaynamaya bırakın. Bu arada yumurta sarısı, limon suyu, un ve bir kepçe işkembe suyunu çırpın. 1-2 kaşık daha kaynayan işkembe suyundan ilave edin. Hazırladığınız bu terbiyeyi yavaş yavaş ve devamlı karıştırarak çorbanın içine ekleyin. Bir taşım daha kaynattıktan sonra ocaktan alın. 


Küçük bir tavada 1 çorba kaşığı kadar tereyağını kızdırıp ocağın altını kapatın ve 1 çay kaşığı kadar kırmızı pul biberi ilave edin.  Servis sırasında, hazırladığınız bu pul biberli tereyağından bir tatlı kaşığı kadar çorbanın üzerine ekleyin.



Sirke sevmeyenler olabilir düşüncesiyle; 

1 fincan üzüm sirkesi ile 3 diş sarımsağı (havanda biraz tuz ile dövülmüş) karıştırıp bir sosluk yardımıyla çorbanın yanında vermeyi tercih edelim.






İŞKEMBELİ NOHUT


Malzemeler:

1 kilo dana işkembe
500 gr nohut
2 büyük soğan
1 tatlı kaşığı domates salçası(tepeleme)
1/2 tatlı kaşığı biber salçası (tepeleme)
tuz








İşkembeyi alırken;  Kasabınızdan işkembenin damar kısmından (yani en etli ve kalın kısmından) vermesini ve iyice temizlemesini isteyin. 

İşkembeyi iyice yıkayın. İri parçalara (yaklaşık avuç içi kadar) bölün ve düdüklü tencereye koyun. Üzerine çıkacak kadar sıcak su ilave edin. 1 büyük soğanı (üstten hafifçe dörde bölün) ve 1 tatlı kaşığı tuzu ekleyin ve kapağını tam kapatmadan kaynatın. Üzerindeki köpükleri temizledikten sonra tencerenin kapağını kapatın ve 30 dakika pişirin. (İşkembenin zor piştiğini göz önünde bulundurun.) İşkembeyi pişirdikten sonra soğumaya bırakın.

Bir gece önceden soğuk su ile ıslattığınız nohutu yıkayın. Düdüklü tencerede 2 çorba kaşığı zeytinyağı ile ince doğranmış 1 büyük soğanı hafif pembeleşinceye kadar kavurun. Domates ve biber salçalarını ilave edin ve biraz daha kavurun. Nohutu ve 1/2 tatlı kaşığı tuzu ilave edin.(Salçada da tuz olduğunu unutmayın) Üzerine çıkana kadar sıcak su ilave edin. Düdüklü tencerenin kapağını kapatıp 20 dakika kadar pişirin. (Nohutun, işkembe ile de pişeceği için çok fazla yumuşamamış olması gerekir.)


Soğumuş olan işkembeleri irice doğrayın. Pişen nohutu bir başka basınçsız tencereye (işkembenin suyundan da ilave edeceğiniz için kendi suyunu fazla almadan) aktarın. İşkembeleri ilave edin ve üzerine çıkana kadar işkembenin suyundan ekleyin. Nohutlar iyice yumuşayana ve suyunu biraz çekinceye kadar orta ateşte pişirin. Pişmesine yakın 1 tatlı kaşığı kadar tereyağı ilave edin.

Aydan diyor ki:

- Bizim evimizde işkembeli nohut mutlaka "babaanne pilavı" ile servis edilir. 

ÇERKEZ TAVUĞU

Malzemeler:

4 adet kemikli tavuk kalça 
2 defne yaprağı (arzuya bağlı)
7-8 tane karabiber
3-4 diş sarımsak
2 avuç dolusu ceviz
1 su bardağı tavuk suyu
kırmızı pul biber
galeta unu
tuz, karabiber




Kemikli tavuk kalçaları (baget değil bütün but) yıkayıp bir süzgece alın. Düdüklü tencereye biraz zeytinyağ koyun ve butların iki tarafını yağda hafif pişirin. Üzerine defne yaprağını, tane karabiberleri ve 1/2 tatlı kaşığı tuzu ilave edin. Üzerine çıkana kadar sıcak su ilave edin ve düdüklü tencerede 20 dakika kadar haşlayın. Bu arada ceviz, tavuk suyu ve sarımsağı rondoda çekin.  Boza kıvamına gelene kadar galeta unu ilave ederek, rondoda çekmeye devam edin. Arzu ettiğiniz kadar tuz, karabiber ve kırmızı pul biber ile tatlandırın. Soğuyan tavuk butlarını didin ve hazırladığınız sosu tavuğun üzerine döküp iyice karıştırın. Tuz ve biberini kontrol edin. Eğer yeterli değil ise biraz daha ilave edin. Daha sonra çerkez tavuğunuzu servis tabağına alın. Bir tavada 1 çorba kaşığı kadar tereyağını iyice kızdırıp, ocağın altını kapatın. İçine 1 çay kaşığı kadar kırmızı pul biber ilave edin. Biberin rengi yağa geçince tavuğunuzun üzerinde gezdirin. Ceviz ve maydanoz ile süsleyin. 

16 Ocak 2013 Çarşamba

KABAK TATLISI


Malzemeler:

3 kilo ayıklanmış bal kabağı
1 kilo şeker

Süslemek için:

İrice kıyılmış ceviz
Kaymak






İlk tarif;

Tatlının başarılı olması için iyi bir bal kabağı almakla işe başlayın. Bal kapağını alırken oldukça sert, liflerine ayrılmıyor ve de koyu renk olmasına dikkat edin. (Ben genelde semt pazarından alıyorum ve alırken ayıklatıyorum. Ayıklatırken de alt kısımdaki yeşil yerini mümkün olduğunca kesmemesini tembihliyorum. O kısım pişince en lezzetli bölüm oluyor.) Bal kabaklarını yıkayın, kurutun ve 5'er cm uzunluğunda parçalara bölün. Böldüğünüz kabakları tencereye dizin ve üzerine şekeri ilave edin. Kapağını kapatın ve bir gece bekletin. Bekleme aşamasında şeker eriyecek ve sulanacaktır. Sabah ocağın altını açın ve kaynatın. Kaynadıktan sonra ocağı kısın ve kısık ateşte yaklaşık 1 veya 1.5 saat kadar pişirin. Bal kabakları yumuşayınca ocağın altını kapatın ve tencerede kapağı açık olarak soğumasını bekleyin. Daha sonra servis tabağına alabilirsiniz. İrice kıyılmış ceviz ve kaymak ile servis yapın.

Aydan diyor ki: 

* Eğer tatlıyı daha az kabaktan yapmak isterseniz. 1/3 oranında şeker kullanın. (Mesela 1 kilo kabağa, 335 gr şeker gibi)
* Pişirirken kaynama kabarcıklarının, kabakların üzerine kadar çıkmasını sağlarsanız şurubu içine daha iyi çekecektir.
* Bu tarif sevgili arkadaşım Mahperi'nin tarifidir. Sanırım yıl 1994 idi. Güzel bir akşam yemeğinden sonra, hayatımda yediğim en güzel kabak tatlısını ikram etmişti. Tabii ki ben de hemen tarifini aldım ve o günden beri, özellikle yılbaşı akşamları olmak üzere sıklıkla pişirdiğimiz kabak tatlısı için kullandığım bu tarifi çok başarılı buluyorum.   

                                                                ******


İkinci bir tarifimiz daha var. Nihan bu şekilde yapıyor ve gerçekten her zaman şahane oluyor. Büyükada'dan annemizin arkadaşı Meliha Teyzemizin tarifiymiş. 

Kabakları yıkayıp dilimledikten sonra tencereye yerleştirin. Üstüne çıkacak kadar su koyun. Çift kapakla (kabakların üzerine bir tabak kapatabilirsiniz) kabaklar iyice yumuşayıncaya kadar haşlayın. Haşlanınca suyun yarısı kalacak şekilde süzdürün. Şekeri üzerine dökün. Yine çift kapakla kısık ateşte 3 saate yakın pişirin. Tencerede soğutun.